PRP tedavisi, kişinin kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin plazmanın cilt veya saç derisine enjekte edilmesiyle uygulanan doğal bir yenilenme yöntemidir. Hücresel düzeyde onarım sağlayan PRP, kolajen üretimini artırarak cildin elastikiyetini destekler, saç köklerini güçlendirir ve genel olarak dokuların iyileşmesini hızlandırır. Ancak PRP’nin istenen etkiyi göstermesi, uygulamanın doğru yapılması kadar öncesinde ve sonrasında gösterilen özenli bakıma da bağlıdır. Tedavi öncesi hazırlık ve sonrasındaki süreç, uygulamanın etkinliğini ve kalıcılığını belirleyen en önemli unsurlardır.
💬 WhatsApp ile İletişime GeçPRP Uygulamasından Önce Cilt Hazırlanır
PRP tedavisine başlamadan önce cilt, uygulama için uygun hâle getirilmelidir. Tedaviden birkaç gün önce ciltte tahrişe neden olabilecek peeling, asitli ürün veya lazer işlemleri yapılmamalıdır. Bu tür uygulamalar, cilt bariyerini zayıflatabilir ve PRP enjeksiyonu sırasında hassasiyetin artmasına yol açabilir.
Cildin nem dengesi tedavi sürecinde çok önemlidir. Bol su içmek, hafif nemlendirici kullanmak ve cildin temiz tutulmasına özen göstermek gerekir. Uygulama öncesinde cilt makyajdan tamamen arındırılmalı, gözeneklerin temiz olduğundan emin olunmalıdır. Böylece PRP’nin içerdiği büyüme faktörleri, cilt altına daha kolay nüfuz eder ve daha etkili bir yenilenme sağlanır.
Doktor, uygulama öncesinde cildin genel durumunu değerlendirerek işlem için en uygun noktaları belirler. Ciltte aktif akne, yara veya enfeksiyon bulunuyorsa tedavi ertelenebilir. Hazırlık aşaması titizlikle yapıldığında PRP tedavisinin güvenliği de başarısı da artar.
Tedavi Öncesi Beslenme ve Sıvı Tüketimi Neden Önemlidir?
PRP’nin etkinliği, kişinin genel sağlık durumu ve kan kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Dengeli beslenme, tedavi öncesi dönemde dikkat edilmesi gereken temel unsurlardan biridir. Antioksidan bakımından zengin gıdalar tüketmek, kan dolaşımını destekler ve trombosit yoğunluğunun ideal seviyeye ulaşmasını sağlar.
Tedaviden 24 saat önce alkol alınmamalıdır. Aksi takdirde alkol kanın pıhtılaşma dengesini etkileyerek trombosit yoğunluğunu azaltabilir. Aynı şekilde fazla kafein tüketimi de kan akışını hızlandırarak enjeksiyon sırasında morarma riskini artırabilir.
Su tüketimi, PRP öncesi süreçte en kritik konulardan biridir. Yeterli sıvı alımı, cildin nem dengesini korur ve alınan kan örneğinden daha kaliteli bir plazma elde edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle işlemden bir gün önce ve uygulama sabahı bol su içilmesi önerilir.
PRP Öncesi Kaçınılması Gereken Alışkanlıklar Nelerdir?
Tedavi öncesinde bazı alışkanlıklar geçici olarak bırakılmalıdır. Kan sulandırıcı ilaçlar, aspirin, E vitamini veya balık yağı gibi takviyeler, enjeksiyon sırasında morarma riskini artırabilir. Bu nedenle işlemden en az üç gün önce bu tür ilaçların doktor kontrolünde bırakılması gerekir.
Sigara, kandaki oksijen seviyesini düşürerek hücre yenilenmesini olumsuz etkiler. PRP, vücudun kendi iyileşme gücünü kullandığı için sigara tüketimi tedavinin başarısını azaltabilir. Bu nedenle işlemden birkaç gün önce sigaranın bırakılması önerilir.
Ayrıca yoğun egzersiz, sauna veya güneşlenme gibi aktivitelerden de kaçınılmalıdır. Bu tür durumlar vücut ısısını artırarak kan akışını hızlandırır ve uygulama sırasında ciltte istenmeyen tepkilere yol açabilir.
PRP Nasıl Yapılır?
PRP günü, cilt tamamen temiz ve dinlenmiş olmalıdır. Uygulama öncesinde cilde herhangi bir kozmetik ürün, parfüm veya krem uygulanmamalıdır. Cilt yüzeyinde yağ veya kir kalıntısı bulunması, enjeksiyonun etkinliğini azaltabilir.
Tedavi öncesi hafif bir kahvaltı yapılması önerilir. Aç karnına yapılan işlemler, düşük tansiyon veya baş dönmesi gibi geçici etkiler oluşturabilir. Rahat kıyafetler giymek, işlem sırasında konfor sağlar.
Kan alımı aşamasında kişinin genel sağlık durumu değerlendirilir. Uygulama yaklaşık 30 ila 45 dakika sürer. Lokal anestezik kremle uygulama sırasında kişinin konforu sağlanır. Uygulama sonrası ciltte hafif kızarıklık veya dolgunluk hissi oluşabilir. Bu etkiler kısa sürede, kendiliğinden kaybolur.
PRP Sonrası İlk 24 Saatte Ciltte Hangi Değişiklikler Görülebilir?
Uygulamanın ardından ciltte hafif kızarıklık, sıcaklık hissi veya minimal şişlik gözlemlenebilir. Bu durum tamamen normaldir ve cildin kendini onarma sürecinin başladığını gösterir. İlk 24 saat boyunca cilde dokunmamak, ovuşturmamak ve yıkamamak gerekir.
Soğuk kompres uygulamak, ödemi azaltabilir ancak doğrudan buz temasından kaçınılmalıdır. Ciltte hafif morarma veya noktasal kabarıklıklar oluşabilir. Söz konusu yan etkiler birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Bu dönemde cilt dinlenmeye ihtiyaç duyar. Makyaj yapmak, cildi kapatan ürünler kullanmak veya kimyasal içerikli kozmetikler sürmek uygun değildir. PRP’nin etkili olabilmesi için ilk 24 saatlik sürecin dikkatli yönetilmesi gerekir.
PRP Sonrası Cilt Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Cilt, PRP uygulamasını takip eden İlk 48 saat boyunca dış etkenlere karşı normalden daha hassastır. Bu süreçte nazik cilt temizleyicileri kullanılmalı, cilt ılık suyla yıkanmalıdır. Sert lif veya sünger kullanılmamalıdır.
İkinci günden itibaren hafif nemlendiricilerle cilt desteklenebilir. Cilt kuruluğu, PRP’nin yenilenme sürecinde geçici olarak görülebilir. Güneşten korunmak, bu dönemde önemlidir. UV ışınları, yeni oluşan cilt dokusunu zayıflatabilir ve uygulamanın etkisini azaltabilir.
Peeling, asitli serumlar veya retinol içeren ürünlerden en az bir hafta uzak durulmalıdır. Bu dönemde cildi tahriş edebilecek ürünlerin kullanılması, uygulamanın yarattığı yenilenme sürecini sekteye uğratabilir.
PRP Sonrası Egzersiz, Güneş ve Isı Etkilerinden Uzak Durulmalıdır
Uygulamadan sonraki ilk 48 saat boyunca ağır egzersiz yapılmamalıdır. Spor sırasında artan vücut ısısı, enjeksiyon bölgelerinde ödem oluşumuna neden olabilir. Ayrıca terleme, ciltte tahriş riskini artırabilir.
Sauna, hamam, buhar banyosu veya sıcak duş gibi aktivitelerden de kaçınılmalıdır. Yüksek ısı, damar genişlemesine yol açarak kan akışını hızlandırır ve PRP’nin cilt altına dengeli şekilde dağılmasını engeller.
Güneş ışığına doğrudan maruz kalmak, cildin hassasiyetini artırabilir. Dışarı çıkmak gerekiyorsa, yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır. Böylece hem ciltteki yenilenme süreci desteklemek hem de leke oluşumunu önlemek mümkün olabilir.
PRP Tedavisinin Etkisini Artırmak İçin Ne Yapmalı?
PRP’nin etkisini uzun süre korumak için cilt sağlığını destekleyen alışkanlıklar edinmek gerekir. Bol su içmek, düzenli uyumak ve dengeli beslenmek, hücre yenilenmesini hızlandırır. Cildin doğal nem dengesini korumak için günlük bakım rutini ihmal edilmemelidir.
Antioksidan açısından zengin besinler tüketmek, cilt dokusunun güçlenmesine yardımcı olur. Sigara ve alkol gibi dolaşımı olumsuz etkileyen alışkanlıklar bırakıldığında, PRP’nin sonuçları daha uzun süre kalıcı olu.
Tedaviden sonraki haftalarda doktorun önerdiği serum veya krem desteği kullanılabilir. Uygun içeriklere sahip ürünler, PRP’nin etkinliğini artırarak ciltteki yenilenme sürecini destekler. Düzenli seanslarla devam eden PRP uygulamaları, cildin canlılığını korur ve uzun vadede daha sağlıklı bir görünüm sağlar.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
